Ana içeriğe atla

Markanız ve Facebook


Şirketinizin Facebook sayfası var mı? Yoksa çok şey kaçırıyor olabilirsiniz. Türkiye olarak Facebook kullanıcısı olarak 31 milyon kişi ile dünyada 7. Sıradayız. Bu 30 milyon içinde şirketiniz hakkında bilgi almak isteyen belki binlerce kişi olabilir. Aşağıdaki önerilerimizi kullanarak daha aktif bir facebook sayfası oluşturabilirsiniz.
1.       Düzenli içerik yükleyin
Şirketinizle, ürünlerinizle ya da sektörünüz ile ilgili yenilikleri tercihen her gün paylaşın. Tabii yüklemelerin sıklığı kadar içeriği de önemli. Sosyal mecralarda sadece ürününüzü pazarlamak için değil, müşterilerinizle bağ kurmak, paylaşımlar yapmak için bulunduğunuzu unutmayın.  Takipçilerinizin yorum ve geri bildirim yapmalarına olanak sağlayacak ‘post’lar yükleyin. Yani facebook sayfanız hem sizin, hem de müşterinizin oluşturduğu içeriğin birleşimi olsun.
2.       Fotoğraf ve videoları iyi kullanın
İşiniz ya da sektörünüz ne olursa olsun görsel kullanımı müşterilerinizin dikkatini çekmek için çok önemlidir. İşinizin doğasına göre koyduğunuz fotoğraflar takipçilerinizde duygusal tepkilere de yol açar. Örneğin bir restoran işletiyorsanız, nefis yemeklerinizden birkaç fotoğraf koymak takipçilerinizde farklı etkiler yaratabilir. Unutmayın, bir fotoğraf bin sözcüğe bedeldir.
3.       Müşteri ilişkilerinizi kuvvetlendirin
Müşterilerinizden gelen soruları, yorumları dikkate alın. Takipçileriniz ürün veya servisleriniz hakkında sadece iyi yorumlar değil, zaman zaman kötü yorumlar da yapabilirler. Cevaplarınızı iyi düşünün ve çözüm odaklı olun, sayfanızı herkesin gördüğünü unutmayın.
4.       Arkadaşlarınızı ve müşterilerinizi davet edin
Müşterileriniz ve arkadaşlarınıza “Ben de buradayım!” deyin. Arkadaş listenizi sayfanıza davet edin. Kurumsal web sitenizde facebook bağlantılarını oluşturun. Kataloglarınıza, ilanlarınıza, reklamlarınıza ve hatta e-mail imzanıza facebook sayfanızın link’ini de ekleyin.
Bu yöntemler sayesinde takipçilerinizde daha iyi iletişim kurabilir, şirketiniz hakkında daha efektif bilgiler verebilir ve müşteri memnuniyetini arttırabilirsiniz. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sizin Markanız Ne Renk?

Markalaşma sürecinde renklerinizin önemini hiç düşündünüz mü? Renkler bütün duyuları harekete geçirir, ve içinde birçok mesaj barındırır. Büyük markalar renklerin doğru kullanımının müşterileri arasında pozitif bir imaj çizmedeki önemini bilirler. Ayrıca, renkler hafızada önemli rol oynarlar. Renklerin anlamları kültürler arasında farklılık gösterse de, bazı evrensel anlamları da içinde barındırmaktadır. Mavi : Mavi renk güvenilirlik, sözüne sağdıklık gösterir. Genellikle gökyüzü ve denizle ilişkilendirilir, dolayısıyla huzuru temsil eder. Kırmızı : Kırmızı rengin kalp atışını hızlandırdığı ve hızlı nefes alıp vermeye yol açtığı söylenir. Bu nedenle kırmızı genellikle agresif, enerjik, provokatif ve dikkat çekici olarak tasvir edilir. Fakat kırmızı aynı zamanda da tehlikeyi de temsil edebilir. Yeşil : Yeşil sağlığı, tazeliği ve huzuru temsil eder. Koyu yeşil renkler varlık ve prestiji temsil ederken, açık yeşil rahatlatıcıdır. Sarı : Her toplumda sarı güneşle özdeşl...

Güven Hastanesi'nin Yepyeni Sitesi Mandalina'dan!

Güven Hastanesi'ne yepyeni bir site yaptık, hastanenin alanında uzman doktorları ile önemli sağlık konuları üzerine videolar çektik.   Videolarımızın devamı için  http://www.youtube.com/guvenhastanesi              

Gençler Klasik Medyadan Uzaklaşıyor!

Bir Youth Republic grup şirketi olan Youth Insight’ın üniversiteli, liseli, çalışan ve çalışmayan toplam 4300 genç ile online ve yüz yüze görüşerek gerçekleştirdiği Türkiye’nin ilk ‘ Medya Tüketim’ araştırması, Türk gençlerinin medya tüketim alışkanlıklarını ortaya koydu.  Araştırmanın sonuçlarına göre, yeni nesil iletişim araçlarını toplumun tüm kesiminden daha hızlı hayatlarının içine alan, teknolojik dönüşüm ile birlikte yaşama bakış açıları, değerleri, tüketim alışkanlıkları, sosyalleşme biçimi değişen gençler, medyayı da hızla ve çoklu tüketiyor. Haftada 40 saatten fazla zamanlarını online geçiren gençler için internet ‘yokluğunda yaşamayacakları bir şey’ anlamına geliyor!  Youth Insight’ın Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre;  Gençlik ve internet · Üniversite gençliği, televizyon başında geçirdiği zamanın 3 katını internette dolaşarak geçiriyor.   · Her 4 liselinin 3’ü internette dolaşırken aynı zamanda başka şeylerle de ilgile...