Ana içeriğe atla

Gençler Klasik Medyadan Uzaklaşıyor!


Bir Youth Republic grup şirketi olan Youth Insight’ın üniversiteli, liseli, çalışan ve çalışmayan toplam 4300 genç ile online ve yüz yüze görüşerek gerçekleştirdiği Türkiye’nin ilk ‘ Medya Tüketim’ araştırması, Türk gençlerinin medya tüketim alışkanlıklarını ortaya koydu.  Araştırmanın sonuçlarına göre, yeni nesil iletişim araçlarını toplumun tüm kesiminden daha hızlı hayatlarının içine alan, teknolojik dönüşüm ile birlikte yaşama bakış açıları, değerleri, tüketim alışkanlıkları, sosyalleşme biçimi değişen gençler, medyayı da hızla ve çoklu tüketiyor. Haftada 40 saatten fazla zamanlarını online geçiren gençler için internet ‘yokluğunda yaşamayacakları bir şey’ anlamına geliyor!  Youth Insight’ın Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre; 

Gençlik ve internet
· Üniversite gençliği, televizyon başında geçirdiği zamanın 3 katını internette dolaşarak geçiriyor.  
· Her 4 liselinin 3’ü internette dolaşırken aynı zamanda başka şeylerle de ilgileniyor. 
· Gençliğin üçte biri için internet demek, “yokluğunda yaşayamayacakları bir şey” demek. 
· Gençlerin dikkatlerini toplayıp konsantre oldukları tek zaman e-maillerini kontrol ettikleri ve online oyun oynadıkları saatler. İnternette gezinirken, sosyal paylaşım sitelerinde vakit
geçirirken ya da TV izlerken konsantrasyonları daha çabuk dağılıyor ve çoklu medya tüketimine daha yatkın oluyorlar.
· Hem liselilerin hem üniversitelilerin internete girdiklerinde aynı anda ortalama 3 sayfa açık oluyor. En çok bağlı kalınan sayfa ise Facebook. 
· Facebook’ta reklam tıklanma oranı liseliler için %11, üniversiteliler için %14.
· Liseliler %73 oranında e-posta kullanıyor, üniversitelilerde ise bu oran %90. 
· Medya Tüketim araştırmasına göre, internetten alışveriş oranları liseliler için %22, üniversiteliler için %41.
· Gençlerin hayatında internetin anlamı sosyal paylaşım siteleri olmuş durumda. Üniversitelilerin %87’si, liselilerin %67’si internete girme amacının sosyal paylaşım sitelerinde
dolaşmak olduğunu belirtiyor. 
· Hem liselilerin hem de üniversitelilerin sohbet/ chat programlarına yönelik ilgileri çalışanlara ve okumayan-çalışmayanlara göre daha düşük. Onlar için varsa yoksa Facebook!
· Mobil internet kullanımı özellikle okuyan (Liseli ve üniversiteli) gençlerde gün geçtikçe yaygınlaşmaya başlıyor. Okuyan gençlerin neredeyse yarısı internete cep telefonlarından da
bağlanıyor. 

Gençlik ve klasik medya
· Türkiye’deki çalışmayan, okumayan, evde zaman geçiren, 15-26 yaş arası yaklaşık 1.5 Milyon gencin %20’si TV başındayken bir yandan da yanındaki ile sohbet ediyor. 
· Araştırma sonuçlarına göre, üniversitelilerin gazete ve radyoya yönelik ilgileri liselilere göre daha yüksek. 
· Liseliler incelendiğinde haftada 30 saat ile internet kullanımı medya tüketiminde ilk sırada yer alırken, haftada 14 saatle TV izleme, 12 saatle radyo dinleme, 10 saatle gazete
okuma yer aldı. Araştırmaya katılan liselilerin sadece %26sı her hafta dergi okumaya vakit ayırdıklarını belirtti. 
· Üniversiteliler ise liselilere kıyasla daha fazla zamanlarını internet başında geçiriyor. Araştırmaya göre bir üniversiteli genç haftada en az 42 saatini internet başında geçiriyor. 
· Üniversitelilerin internetten sonra en fazla tükettikleri medya kanalları ise; haftada 14 saatle TV, 12 saatle radyo, 8 saatle gazete. Dergi okuyanların oranı ise yalnızca %28. 

Bu yazı Mayıs 2012, Marketing Türkiye dergisinde yayınlanmıştır. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye’deki Internet Kullanıcılarına Göre Markalar Nasıl Davranmalı?

SMG Connected'ta  yer alan haberde, Global Web Index Türkiye Araştırması’na göre; Türkiye’de internete her gün bağlanan kullanıcıların, markalardan beklentilerinin başında “tüketicinin bilgi birikimini artırması” geliyor. Türkiye’deki her 2 aktif internet kullanıcısından 1′i markadan tüketicinin bilgi birikimini artırmasını beklerken, bu konuda erkeklerin kadınlara göre daha çok beklenti içinde oldukları görülüyor. Müşterilerin markalardan diğer bir beklenti ise “eğlendirici” olmaları. Kadınların erkeklerden en çok farklılaştığı beklenti “günlük” hayatta. Markalardan beklentilerde önemli bir yere sahip olan “günlük hayatta”, kadınların erkeklere oranla daha yüksek oranda beklenti içinde olduklarını görüyoruz. Kadınlar, markalardan günlük rutinlerinin bir parçası olmalarını ve organize olmalarına da yardımcı olmalarını bekliyor. Kadınların erkeklere göre daha çok beklenti içinde olduğu diğer bir konu ise “etkileşim”. Kadınlar, markalardan diğer insanlarla etkileşime geç

Sizin Markanız Ne Renk?

Markalaşma sürecinde renklerinizin önemini hiç düşündünüz mü? Renkler bütün duyuları harekete geçirir, ve içinde birçok mesaj barındırır. Büyük markalar renklerin doğru kullanımının müşterileri arasında pozitif bir imaj çizmedeki önemini bilirler. Ayrıca, renkler hafızada önemli rol oynarlar. Renklerin anlamları kültürler arasında farklılık gösterse de, bazı evrensel anlamları da içinde barındırmaktadır. Mavi : Mavi renk güvenilirlik, sözüne sağdıklık gösterir. Genellikle gökyüzü ve denizle ilişkilendirilir, dolayısıyla huzuru temsil eder. Kırmızı : Kırmızı rengin kalp atışını hızlandırdığı ve hızlı nefes alıp vermeye yol açtığı söylenir. Bu nedenle kırmızı genellikle agresif, enerjik, provokatif ve dikkat çekici olarak tasvir edilir. Fakat kırmızı aynı zamanda da tehlikeyi de temsil edebilir. Yeşil : Yeşil sağlığı, tazeliği ve huzuru temsil eder. Koyu yeşil renkler varlık ve prestiji temsil ederken, açık yeşil rahatlatıcıdır. Sarı : Her toplumda sarı güneşle özdeşl

Kuzey Irak'ta başlamış olan Park View Apartmanları katalog çalışmalarımız

Park View Apartmanları Kuzey Irak'ta geniş çaplı bir projeye başladı. Biz de katalog çalışmalarına...