Ana içeriğe atla

...

Tanrım,
Beni yavaşlat.
Aklımı sakinleştirerek kalbimi dinlendir...
Zamanın sonsuzluğunu göstererek bu telaşlı hızımı dengele...
Günün karmaşası içinde bana sonsuza kadar yaşayacak tepelerin sukunetini ver .
Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginligi, belleğimde yaşayan akarsuların
melodisiyle yıka, götür.
Uykunun o büyüleyici ve iyileştirici gücünü duymama yardimci ol...
Anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret; bir çiçeğe bakmak icin yavaşlamayı, güzel bir köpek ya da kediyi okşamak icin durmayı güzel bir kitaptan birkaç satır okumayı, balık avlayabilmeyi, hülyalara dalabilmeyi öğret...

Her gün bana kaplumbağa ve tavşanın masalını hatırlat.
Hatırlat ki , yarışı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini, yaşamda hızı arttırmaktan çok daha önemli şeyler olduğunu bileyim...
Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla.
Bakıp göreyim ki, onun böyle güçlü ve büyük olması yavaş ve iyi büyümesine bağlıdır...
Beni yavaşlat Tanrım ve köklerimi yaşam toprağının kalıcı değerlerine doğru göndermeme yardım et.
Yardım et ki, kaderimin yıldızlarına doğru daha olgun ve daha sağlıklı olarak yükseleyim.

Ve hepsinden önemlisi...

Tanrim,

Bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için CESARET,
Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için SABIR,
İkisi arasındaki farkı bilmek icin AKIL ve
Beni aşkın körlüğünden ve yalanlarından koruyacak DOSTLAR ver...

(HiTiTLERiN M.O.2000 YILINDAKi DUVAR YAZISINDAN ALINMISTIR.)

Yorumlar

Yasemin Halit dedi ki…
Amin :)

eline saglık nurettin abi enfes bir yazıymıs...

MO 2000 duvar yazısı vay be...dunden bugune insanoglu hic degismemis...farklı bedenlere burunmus sadece...
Nurettin Yay dedi ki…
Yasemin sen yaşıyormusun:)
Yasemin Halit dedi ki…
Ama yine cok kazık bir soru sordun Nurettin abi :) Ben sınıfta kalma hakkımı kullanıyorum :P (anlatıcam sonra...)
Hilal Köylü dedi ki…
herkes için güzel bir hatırlatma olmuş. Teşekkürler paylaştığın için.....
ali zafer sapci dedi ki…
Çok iyi bir yazıydı, paylaşım için teşekkürler.

Bu blogdaki popüler yayınlar

iki yıldır hep bir yanım eksik...

Eskiden yakardım bir tane sigarayı, üfleye üfleye atardım stresi üzerimden, hep dertleşirdim sigaramla. Ateşiyle, dumanıyla keyfiyle, zehiriyle birlikte olmak çok güzeldi. Çok iyi arkadaşımdı hiç sır vermezdi, ondan başka dertlendiğimde olmazdı zaten. Yok Abi sen 30 küsür sene sigara içtikten sonra ondan ayırlmaya kalk, bünye izin vermiyor bu ayrılığa. Susarken, konuşurken, gülerken, kızarken birlikte hareket etmişiz yıllarca 10 cm'lik ucu beyaz filtresi sarı aşkımla. Tütün kokmam, ciğerlerimin dumanla dolu olması tecrit odalarındaki yalnızlığımın insan ilişkilerindeki verdiği zararı asla vermedi bana. Sigaramla yakın zamanda barışmayı düşünüyorum, paketimin içine bir sürü sıkıntılarımı boşaltacağım sonra kapatıp çöpe atacağım geçen yıllardaki gibi. Sonra bir sigara yakıp üfleye üfleye atacağım ne varsa üzerimden.

Yağmurdan köpükler...

Yağmur yağmıyor da sanki caddeler, yollar canlanıp akıyor ayaklarımızın altından... Susuz geçmez gemiler misali, biz de mi kaptırsak kendimizi şehrin köpüklerine. Ankara'nın suyunu bulup çıkaramadılar da sıra "kesintilere" geldi. Çıkardınız ya suyunu daha ne istersiniz, grisiyle gözünüzü boyamayan Ankara'dan. Ben Ankara'yı seviyorum arkadaşlar. Yağmuruyla, grisiyle, altımızdan girip üstümüze çıkan yollarıyla... Ben Ankara'yı seviyorum... Hepinizi seviyorum yahu, var mı ötesi.

:(

Kırık bir kalbe karşı söylenebilecek tüm klişe sözlerin ne kadar havadan şeyler olduğunu ancak yaşayanlar bilir.. hafta ortası için mükemmel bir klip yolluyorum size, fikir muhteşem, şarkı muhteşem, bir de arada geçen o garip konuşmalar.. seveceğinizi umuyorum... tanıdığım, tanımadığım tüm mandalina ekibine sevgiler.. Gnarls Barkley - Who's Gonna Save My Soul from Chris Milk on Vimeo .