Ana içeriğe atla

Haluk Mesci'den yanıtlar.

- Ajansımdan ısrarla alternatifli çözüm önerileri istesem de, onlar hep tek öneri ile geliyorlar. Çok ısrar ettiğimde kendi önerilerinin yanında alternatif olmuş olsun zihniyetiyle kabul olmayacağı baştan belli seçenekler sunuyorlar. Sizce ne yapmalıyım ?

Hmm ! Yazdığınız kadar bilgiden çıkarmak çok sağlıklı değil ama ajansınızla çalışma sürecinizde eksik aşama var sanki : Çalışmalarda, önce strateji alternatifleri ve bunlardan çıkabilen kavram alternatifleri görseniz daha sağlıklı bir ön adım olur. Bunların tartışılması ve gerçekten birbirinden farklı ikisini asıl yaratıcı geliştirme için seçseniz, sonradan sürprizle karşılaşma olasılığı azalır. Süreç daha sağlıklı bir takım çalışmasıyla ilerler ve daha verimli olur. Müşteri için brifi verme, soruları cevaplama, sonra sürpriz yaratıcı çalışmayı görene kadar karanlıkta bekleme ekolü çok eskilerde kalmış olmalıydı.



- Ajansımı yeterince hızlı çalıştıramıyorum. Verdiğim işin sonuçlarını görmek çok uzun süre alıyor. ajansımız bizim tempomuza ayak uyduramıyor. Ne yapayım ?

Darılmayın ama, ‘hız’ görece bir kavram. Ajansınızın yavaş kaldığı sonucuna varmadan önce, bir an eğri oturup doğru düşünmenizi önerebilir miyim :

İşleri akşamdan sabaha istemediğinizden emin misiniz ? (Gözlerimin içine bakın bakiim !) İşi-konuyu yeterince hazmetmek, düşünmek, araştırmak, tartışmak, sınamak, uygulamak, gerekirse işin selameti bakımından herşeyi çöpe atıp baştan başlamaya yetecek zamanı veriyor musunuz ajansınıza ? Hangi dönemlerde reklam yapacağınızı çok önceden planlıyorsunuzdur herhalde, ajansınıza da ileriye doğru zaman veriyor musunuz ? (Standart önemde bir kampanya çalışmasının en az 4 ila 6 hafta zamana ihtiyaç duyduğunu biliyor musunuz ?)

Gerektiğinde, işi parçalara ve aşamalara bölerek görmeyi ve ara onaylar ya da feedback’ler vermeyi çalışma yöntemi olarak denediniz mi ?

Eğer onlara bütün bu olanakları sağlıyorsanız ama gerçekten yavaş kalıyorlarsa, işinize bakan takımla, olmadı ajansın üst yönetimiyle bir değerlendirme-dertleşme toplantısı yapın. Onlara, somut örneklerle, ama suçlamadan, gecikmeleri ve sonuçlarını gösterin. Nedenlerini birlikte değerlendirin. Çarelerini arayın.

Geliştirdiğiniz ortak çözümlere şans tanıyın. Feedback’i eksik etmeyin. Üst yönetimi bilgilendirin.

Yine gelişme yoksa, son olarak, ajans yönetiminden, işinize yeni bir takım tayin etmesini isteyin. Bütün bunlar olurken işler daha beter gecikmeye başladıysa, patron sizi kovmadan veya rakipler sizi batırmadan beni arayın, yeni bir ajans seçmenizde yardımcı olalım.



- Mevcut ajansımla uzun süredir birlikteyiz. Çıkan işlerden de memnunum. Fakat piyasadaki diğer reklam ajanslarından sık sık kendileri ile çalışmamız için talepler geliyor. Bunları nasıl bertaraf edeceğimi bilemiyorum. Sizce ne yapmalıyım ?

Birkaç şey yapabilirsiniz.

1) Mevcut ajansınızla, uzun süredir, sizi memnun eden işler çıkardığınızın farkında olmayan veya olmak istemeyen bir ajansı hiçe sayabilirsiniz. Bunu da kendilerine açıkça söyleyebilirsiniz.

2) Bu tür yerlere verilmek üzere standart bir cevap geliştirebilir, her seferinde mevcut ajansınıza da bir kopya yollayabilirsiniz.

3) Ajansınızı da haberdar ederek, size çalışma teklif edenleri ziyarete gidebilir, ajansınızdan memnun olduğunuzu ama nezaket gereği çay içmeye gittiğinizi belirtebilirsiniz. Daha ilginç olsun isterseniz, ziyarete, mevcut ajansınızı da götürebilirsiniz.



Haluk Mesci'nin Hmm! adlı blog'undan alınmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mercedes-Benz 4MATIC

Enfes bir reklam... Advertising Agency: Jung von Matt/Spree, Berlin, Germany Creative Directors: Michael Haeussler, Florian Kitzing Art Director: Kalle Haasum, Mareike Geisker

Sizin Markanız Ne Renk?

Markalaşma sürecinde renklerinizin önemini hiç düşündünüz mü? Renkler bütün duyuları harekete geçirir, ve içinde birçok mesaj barındırır. Büyük markalar renklerin doğru kullanımının müşterileri arasında pozitif bir imaj çizmedeki önemini bilirler. Ayrıca, renkler hafızada önemli rol oynarlar. Renklerin anlamları kültürler arasında farklılık gösterse de, bazı evrensel anlamları da içinde barındırmaktadır. Mavi : Mavi renk güvenilirlik, sözüne sağdıklık gösterir. Genellikle gökyüzü ve denizle ilişkilendirilir, dolayısıyla huzuru temsil eder. Kırmızı : Kırmızı rengin kalp atışını hızlandırdığı ve hızlı nefes alıp vermeye yol açtığı söylenir. Bu nedenle kırmızı genellikle agresif, enerjik, provokatif ve dikkat çekici olarak tasvir edilir. Fakat kırmızı aynı zamanda da tehlikeyi de temsil edebilir. Yeşil : Yeşil sağlığı, tazeliği ve huzuru temsil eder. Koyu yeşil renkler varlık ve prestiji temsil ederken, açık yeşil rahatlatıcıdır. Sarı : Her toplumda sarı güneşle özdeşl...

WOMM

WORD-OF-MOUTH MARKETING NEDİR? Ürününüzü veya servislerinizi kullanan tüketicilerin, o ürün veya servis hakkında olumlu tecrübelerini çevrelerine yani potansiyel müşterilere aktarmasına ağızdan ağıza pazarlama denir. Tüketiciler olumlu tecrübelerini aktardıkça ürününüzün veya servisinizin pazarlama mesajı ücretsiz, güvenilir ve odaklı bir şekilde yayılır. Eğer insanlara tanıdıklarına anlatabilecekleri materyal sağlanabilirse insanlar tecrübeleri hakkında konuşmak, kendi fikirlerini paylaşmak için daha istekli olurlar. Ama unutulmaması gereken diğer bir unsur ise kötü bir tecrübe iyi bir tecrübeden daha çabuk yayılır ve daha çok tekrarlanır. İnsanlara sürpriz ve merak faktörleri ile yaklaşıldığı zaman, iyi tecrübelerinin de kötü bir tecrübe kadar çabuk yayılması sağlanabilir çünkü insanlar onlara yapılan sürprizler hakkında konuşmayı severler. INTERNET İLE WORD-OF-MOUTH MARKETING AŞKI NE ZAMAN BAŞLADI? Word-of-Mouth Marketing aslında insanlık tarihi kadar eskidir. Yeni olanzaten insanla...