Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2006 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gizem'den doğum günü maili aldım, içeri odadan atmış !

Hayatımda bu kadar sahtekar birini görmedim, benimle güzel sohbetler yaptığını söyleyen bu Gizem adlı reklam yazarımız, benim odama gelip iki çift laf etmeme fırsat bırakmadan içeriden telefon geliyor, Gizem'i müşteri arıyor v.s. diyorlar. Bunlar anlaşmalı sanki bilmiyorum, Gizem'i kurtarma operasyonu.:) Mail: Sevgili Nurettin Bey, Rahat, huzur dolu, bol tatilli ama az özletmeli bir emeklilik diler, 20 yillik kariyerin keyfini çatma zamanının geldiğini söyleyerek size güzel sohbet, tavsiye ve konuşmalarınız için teşekkür ederim. Daha onlardan çok yapacagız!! Bir de tabii ki MUTLU YILLARRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRR, nice yeni yaşlara.. Sevgiler. Gizem

...

Stajının son gününde staj pastasının son dilimini yemekte olan stajyer, bugünlerde tanıdığı tupturuncu canlı mı canlı kıpır kıpır elli ayaklı mandalinalara bu lezzetli staj için teşekkür eder!! Ve ışıklar yavaş yavaş söner.. perde kapanırken takılır.. kapanamazzzz.. arada gelir ne de olsa stajyerus :)

Kestaneli Geceler...

Tatil havasındayım... Sanki bir elimde kumsal bir elimde deniz, tüttürüyorum sabahları... Deniz yıldızıyım kimi zaman, çoğu zaman da yunusum şair elinden... Off offf bastığım tuşlar tavla zarı gibi geliyor uzaktan, hep yek, hep tek! Herkes çıplak, sevişmeler ıslak! Ne zaman kış olacak, gireceğim kavuğuma, uzanacağım sobanın yanına... Ne zaman kestanelerimi kızartacağım, elimi yakacağım? Bıktım bu yaz havasından. Griye dönmek istiyor yüzüm... Üşümek istiyorum! Sokulmak istiyorum! Yağmurlu bir günde "onu" görmek istiyorum! Sundurmanın altında sevişmek istiyorum! Beyaz taneleri elimde eritmek istiyorum! Artık kestanelerimi istiyorum!

Teşekkürler

Güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim arkadaşlar (siz hariç Osman Bey) . Çiğdem'ciğim önce Didim, Kuşadası sonra da Kaş'a gideceğim.

Hoşgeldin Tatil

Her ne kadar yarın bu saatlerde "uzanmışım kumsala, güneş damlar içime" diye mırıldanırken aheste günlere merhaba demiş olmanın keyfini yaşayacak olsam da, hepinizi çoook özleyeceğim arkadaşlar. Ege'nin serin mavi sularında sık sık kulaklarınızı çınlatacağım. ÖPÜLDÜNÜZZZZZZZZZZ
Ada vapurunu kaçırmadan, pırpırları döndüren rüzgar kasırga gücüyle ormanları dağıtmadan, dokunsun teninize buza batmış su dalgaları. Islak kumları yengeçler korusun, Saçlarınız kıvrılsın.. güneşe karşı yürüdüğünüzde yosun olsa adım, kumsal olsa, ege olsa, ada olsa, poyraz olsa dedirtsin martılar. kirpileri dikenlerini toplayıp, şehrinizden yol yapsa buraya kadar derdiniz mutlaka, cennet adanın pırpırından gökyüzüne kadar!

En uzun gece.

Cuma değil miydi 5 günün yorgunluğunu biriktiren, çoraptaki sökükleri annelere diktiren, çocuklara 10'da yatabileceklerini müjdeleyen. O'ydu haftanın sorgusuyla tanıştıran bizi, O'ydu sahibi akşam randevularının, O'ydu beklenen en uzun gece. Hala O mu acaba cumartesi öncesi düşleriyle bizi uyutan?

hoşgeldin HANDE!

hande'ciğim merhaba! yeni işin hayırlı olsun demek istedim...! buraya login oluyor musun bilmiyorum ama okuyanlar lütfen hande'ye göstersin yazımı:) mandalina'da çok mutlu ve başarılı olman dileğiyle... tekrar hayırlı olsun, haberlerini bekliyoruz.. sevgiler ve iyi haftalar

Bir geliş!

Bir geliş ki zirvesinde güneş beklenen dağların serinliği kadar canlandırıcı. Bir geliş ki yaprağını bırakmamak için rüzgarla boğuşan ağacın yeşili kadar parlak. Bir geliş ki gözlerden özlere akan... Bir hoş geliş var bugün Zeynep Gizem'e!

Gün

Gün denize girmişim tuzlu suyla bedenimi dalgaların sesiyle ruhumu yıkamışım gibi başladı.. Gözlerim midye kabuklarından, parmaklarım yılların köşelerini yumuşattığı deniz taşlarından. Kuru kumlar süzülüyor deniz taşlarımın arasından.. İyi bir hafta ve güzel başlangıçlar dileğimdir..

Bir hafta daha...

Bir hafta daha toparlanmış zihinlerin ilk bakışta kaynaşmasıyla yaşanan birlikteliğin mutluluğuyla başlıyor. Herkese iyi bir hafta diliyorum.

Yorumsuz...

Şarap Perisi Serhan...

Zaman

Zaman, dahi bir kalıp ustasının rüya yorumlarıyla şekillendirdiği demir dağ... Tutunamayanlara yol gösterecek ne bir tabela ne de yolu kısaltacak sevgi dolu bir bağ.

rrr..

Akşamüstü yaklaşır hergün yavaş yavaş herkese hem de hhhherkese yakışmadığını bile bile Kapıyı çalmaz süzülür kapı altı boşluğundan Sessizce gelişi ürkütmemek içindir sevdiği geceyi, bekler dururrrrrrr _beklenen gece gelmez_ onu hep bekleyenin sabah olduğunuysa hiç bilmez Gün dönerrr.. dönerrrrr.. r

Özlem.

Çok özledim Çİçi çok... Özlemimi o kadar içselleştirdim ki ruhum kabarıyor aklıma sen gelince, sevgim akışa geçiyor kalbimden gözlerime... Sesini duymak bile zor geliyor özleminden çınlayan kulaklarıma.

Şam.

Çar şıdan geçtim karşımda Şam 'ın ba ğ yolu. Güzel bir Çarşamba'ya doğru uzanmış haftanın kolu. Görüyorum, Şam'da yeşil ve sarı dallarda dopdolu, Uzar gider yazdıkça ellerin boyu. Sabahın bu taze yazılarında aramayın mantıklı bir konu.

Pirincin Türküsü...

Pirinç emektir, bereketin simgesidir. Boylu boyunca uzanan deltanın can damarıdır. Suyun beyaz gelinciğidir. Pirinç yetiştirmek zanaattır. Emektarın zanaatıdır. Tepeden baktıklarında, suya yansıyan görüntüde kendileriyle yüzleşirler... O yüzden yalansız yaşarlar, hayallerini yüreklerinde yaşatırlar. Her hayal gibi, onu da gerçekleştirmeleri zordur. Gece sessizliğin içinde, rüzgarın suyu dalgalandırmasıyla “Pirincin Türküsü”nü duyar, emeklerinin boşa gitmediğini düşünürler. Zaman geçer, gelincikler açar. Ellerinden kayıp gider ve geriye tane tane, anlaşılır melodiler bırakır hafızalarında... Bilirler ki, sofraları süsleyecek, herkesin bekledigi bir yemek şölenin ortasında tekrar açacaktır o pirinç taneleri... Sevinirler. Emekleriyle, elleriyle iftihar eder, bir dahaki hasatın hayalini kurarak, sudaki yansımalarına gülümserler...

Bugün.

Havayla gülüştüğümüz bu hafif nemli, ılıktan serine git gelli Pazartesi gününde herkese iyi çalışmalar diliyorum. Bodrum'un yeşilinde ruhunun masmavi derinliğinin farklı tonlarını keşfedip, bu kadar "yeter" diyerek tatiline son veren Sibel'e hoş geldin diyorum, özledik be Sibel iyi ki geldin.
Yani bir insan ancak bu kadar teknoloji özürlü olabilir! sırf Serhan'a bana anlattıklarını anladığımı gösterebilmek için iki satır bir şeyler yazıyorum buraya, bir nevi beceri gösterisi :) Hergün girip yeni bir şeyler görmek cidden çok mutlu ediyor beni. Entersan organik bir bağ bizimkisi, bir şekilde takip etme ihtiyacını doğuruyor, neler oluyor neler bitiyor diye... Umarım artık kullanmayı öğrenmişimdir. Hepinizi çok seviyorum.... Kolay gele

jazzanova a la mandalina

perşembe

fotoroman çok sevimli olmuş!..hepinizi cok özledim! herkese çiçi bir gün diliyorum...

Fotoromandalina

Renk Cümbüşü

Biraz önce bir yazma hevesi geldi ki sormayın! Dedim giriyim de yaziyim bir şeyler, artık Allah ne verdiyse... Aaa site Çince ya da Japonca açılmasın mı? Bendeki hevese bakın, bastım ezbere tuşlara ve yazmaya başladım. İstanbul bütün rehavetini bizim sokaktan geçerken, pelerininin altından camımın önüne bırakmışken, kapıdan Superman girdi ve bütün kötülükleri karşı kıyıya savdı. Ben de yanağına bir öpücük koyarak, baskıya yetişecek ilanları verdim kolunun altına, gazeteye yetiştirsin diye, (nedense benim odamda duruyorlarmış) hızla uzaklaştı beni sevdiğini söyleyerek... Ben sadece Seni... yi duyabildim ama olsun o da yeter... Rehavet gidince ve puslu hava kalkınca denizde beliren ufuk çizgisi renklerini üstüme saldı. Ayna gibiyim, yansıyorum etrafa... Bugün güzeldi, yarın da öyle olacak hissediyorum. Uzaklardan bir ses duyuyorum. Oyun hamurumu bir kenara koydum, artık gerçeklerle oynamak istiyorum. Suda tereye, kavakta da balığa aşersem mi acaba?

Hatırlamamak.

Aslında hiçbir şey görünmek istemiyor yorgun gözlerimize. Mercek düzenekleri arasında sıkışıp görüntü ardına görüntü olarak başımızı ağrıtmayı istemiyor onlar . Kafamızın içindeki görüntü çuvallarını açarak özgür bıraktığımız tozlardan yaşaran gözlerimize hatırlamamayı hatırlatmak istiyorum. Niye derseniz, paylaşmak istedim sizinle. Güzel bir gün diliyorum herkese.

Merhaba :)

Asya ile Avrupa'yı bağlayan köprünün ayağının dibinde yaşayan, türünün son örneği bir reklam yazarı olarak, aranıza katılmış bulunmaktayım. Ankara'nın bütün ciddiyetini omuzlarında taşıyan muhterem arkadaşlarıma da bir selam edeyim dedim. :)))

Merhaba :)

Asya ile Avrupa'yı bağlayan köprünün ayağının dibinde yaşayan, türünün son örneği bir reklam yazarı olarak, aranıza katılmış bulunmaktayım. Ankara'nın bütün ciddiyetini omuzlarında taşıyan muhterem arkadaşlarıma da bir selam edeyim dedim. :)))

Vaha...

Bir Pazartesi günü, unuttuk bile hepimiz dünü... Güzel bir haftanın başlangıcını, hızlı bir devenin vahayı görüp durana kadar geçirdiği zamana eş bir saniyeler topluluğu olarak yaşayalım.

toplanma zamanı

Çiğdem İstanbul'a, Sibel tatile gitti. Ofis boş, herkes keyifsiz. Biliyorum Çiğdem'i güzel şeyler bekliyor yaşayacağı yeni şehirde, Sibel tatilden daha enerjik ve keyifli dönecek. O yüzden işimizin başına arkadaşlar. Çok çalışmamız lazım çoook. Hadi bu hafta reklamcılık adına :) neler yapmışız bir bakalım. Toplantıyaaaaaaaaa
Çido bugün gidiyooooo:((((( pek hüzünlü bi hava var burada, ama eminim onun için herşey çok daha güzel olacak mandalina foreverrrrrr