Ana içeriğe atla

Kayıtlar

hoşgeldin HANDE!

hande'ciğim merhaba! yeni işin hayırlı olsun demek istedim...! buraya login oluyor musun bilmiyorum ama okuyanlar lütfen hande'ye göstersin yazımı:) mandalina'da çok mutlu ve başarılı olman dileğiyle... tekrar hayırlı olsun, haberlerini bekliyoruz.. sevgiler ve iyi haftalar

Bir geliş!

Bir geliş ki zirvesinde güneş beklenen dağların serinliği kadar canlandırıcı. Bir geliş ki yaprağını bırakmamak için rüzgarla boğuşan ağacın yeşili kadar parlak. Bir geliş ki gözlerden özlere akan... Bir hoş geliş var bugün Zeynep Gizem'e!

Gün

Gün denize girmişim tuzlu suyla bedenimi dalgaların sesiyle ruhumu yıkamışım gibi başladı.. Gözlerim midye kabuklarından, parmaklarım yılların köşelerini yumuşattığı deniz taşlarından. Kuru kumlar süzülüyor deniz taşlarımın arasından.. İyi bir hafta ve güzel başlangıçlar dileğimdir..

Bir hafta daha...

Bir hafta daha toparlanmış zihinlerin ilk bakışta kaynaşmasıyla yaşanan birlikteliğin mutluluğuyla başlıyor. Herkese iyi bir hafta diliyorum.

Yorumsuz...

Şarap Perisi Serhan...

Zaman

Zaman, dahi bir kalıp ustasının rüya yorumlarıyla şekillendirdiği demir dağ... Tutunamayanlara yol gösterecek ne bir tabela ne de yolu kısaltacak sevgi dolu bir bağ.

rrr..

Akşamüstü yaklaşır hergün yavaş yavaş herkese hem de hhhherkese yakışmadığını bile bile Kapıyı çalmaz süzülür kapı altı boşluğundan Sessizce gelişi ürkütmemek içindir sevdiği geceyi, bekler dururrrrrrr _beklenen gece gelmez_ onu hep bekleyenin sabah olduğunuysa hiç bilmez Gün dönerrr.. dönerrrrr.. r

Özlem.

Çok özledim Çİçi çok... Özlemimi o kadar içselleştirdim ki ruhum kabarıyor aklıma sen gelince, sevgim akışa geçiyor kalbimden gözlerime... Sesini duymak bile zor geliyor özleminden çınlayan kulaklarıma.

Şam.

Çar şıdan geçtim karşımda Şam 'ın ba ğ yolu. Güzel bir Çarşamba'ya doğru uzanmış haftanın kolu. Görüyorum, Şam'da yeşil ve sarı dallarda dopdolu, Uzar gider yazdıkça ellerin boyu. Sabahın bu taze yazılarında aramayın mantıklı bir konu.

Pirincin Türküsü...

Pirinç emektir, bereketin simgesidir. Boylu boyunca uzanan deltanın can damarıdır. Suyun beyaz gelinciğidir. Pirinç yetiştirmek zanaattır. Emektarın zanaatıdır. Tepeden baktıklarında, suya yansıyan görüntüde kendileriyle yüzleşirler... O yüzden yalansız yaşarlar, hayallerini yüreklerinde yaşatırlar. Her hayal gibi, onu da gerçekleştirmeleri zordur. Gece sessizliğin içinde, rüzgarın suyu dalgalandırmasıyla “Pirincin Türküsü”nü duyar, emeklerinin boşa gitmediğini düşünürler. Zaman geçer, gelincikler açar. Ellerinden kayıp gider ve geriye tane tane, anlaşılır melodiler bırakır hafızalarında... Bilirler ki, sofraları süsleyecek, herkesin bekledigi bir yemek şölenin ortasında tekrar açacaktır o pirinç taneleri... Sevinirler. Emekleriyle, elleriyle iftihar eder, bir dahaki hasatın hayalini kurarak, sudaki yansımalarına gülümserler...

Bugün.

Havayla gülüştüğümüz bu hafif nemli, ılıktan serine git gelli Pazartesi gününde herkese iyi çalışmalar diliyorum. Bodrum'un yeşilinde ruhunun masmavi derinliğinin farklı tonlarını keşfedip, bu kadar "yeter" diyerek tatiline son veren Sibel'e hoş geldin diyorum, özledik be Sibel iyi ki geldin.
Yani bir insan ancak bu kadar teknoloji özürlü olabilir! sırf Serhan'a bana anlattıklarını anladığımı gösterebilmek için iki satır bir şeyler yazıyorum buraya, bir nevi beceri gösterisi :) Hergün girip yeni bir şeyler görmek cidden çok mutlu ediyor beni. Entersan organik bir bağ bizimkisi, bir şekilde takip etme ihtiyacını doğuruyor, neler oluyor neler bitiyor diye... Umarım artık kullanmayı öğrenmişimdir. Hepinizi çok seviyorum.... Kolay gele

jazzanova a la mandalina

perşembe

fotoroman çok sevimli olmuş!..hepinizi cok özledim! herkese çiçi bir gün diliyorum...

Fotoromandalina

Renk Cümbüşü

Biraz önce bir yazma hevesi geldi ki sormayın! Dedim giriyim de yaziyim bir şeyler, artık Allah ne verdiyse... Aaa site Çince ya da Japonca açılmasın mı? Bendeki hevese bakın, bastım ezbere tuşlara ve yazmaya başladım. İstanbul bütün rehavetini bizim sokaktan geçerken, pelerininin altından camımın önüne bırakmışken, kapıdan Superman girdi ve bütün kötülükleri karşı kıyıya savdı. Ben de yanağına bir öpücük koyarak, baskıya yetişecek ilanları verdim kolunun altına, gazeteye yetiştirsin diye, (nedense benim odamda duruyorlarmış) hızla uzaklaştı beni sevdiğini söyleyerek... Ben sadece Seni... yi duyabildim ama olsun o da yeter... Rehavet gidince ve puslu hava kalkınca denizde beliren ufuk çizgisi renklerini üstüme saldı. Ayna gibiyim, yansıyorum etrafa... Bugün güzeldi, yarın da öyle olacak hissediyorum. Uzaklardan bir ses duyuyorum. Oyun hamurumu bir kenara koydum, artık gerçeklerle oynamak istiyorum. Suda tereye, kavakta da balığa aşersem mi acaba?

Hatırlamamak.

Aslında hiçbir şey görünmek istemiyor yorgun gözlerimize. Mercek düzenekleri arasında sıkışıp görüntü ardına görüntü olarak başımızı ağrıtmayı istemiyor onlar . Kafamızın içindeki görüntü çuvallarını açarak özgür bıraktığımız tozlardan yaşaran gözlerimize hatırlamamayı hatırlatmak istiyorum. Niye derseniz, paylaşmak istedim sizinle. Güzel bir gün diliyorum herkese.

Merhaba :)

Asya ile Avrupa'yı bağlayan köprünün ayağının dibinde yaşayan, türünün son örneği bir reklam yazarı olarak, aranıza katılmış bulunmaktayım. Ankara'nın bütün ciddiyetini omuzlarında taşıyan muhterem arkadaşlarıma da bir selam edeyim dedim. :)))

Merhaba :)

Asya ile Avrupa'yı bağlayan köprünün ayağının dibinde yaşayan, türünün son örneği bir reklam yazarı olarak, aranıza katılmış bulunmaktayım. Ankara'nın bütün ciddiyetini omuzlarında taşıyan muhterem arkadaşlarıma da bir selam edeyim dedim. :)))