Bir bankacı, Nikaragua’nın küçük bir köyünde, güneşin batışını seyretmektedir. Bir balıkçının, teknesiyle sahile yanaştığını görür. Teknede birkaç büyük tuna balığı vardır. Balıkçıyı övgülere boğar ve sorar; “Bunları tutmak ne kadar zamanınızı aldı?” “Çok az bir zaman” der balıkçı. Bankacı, neden daha fazla zaman harcayıp, daha çok balık tutmadığını sorar hemen. “Bu tuttuklarım ailemi doyurmaya ve arkadaşlarımla paylaşmaya yeter de artar bile!” der balıkçı. “Peki...” der bankacı, “Geri kalan zamanında ne yaparsın?” “Geç saate kadar uyurum, biraz balık tutarım, çocuklarımla oynarım, karımla siesta yapar, akşama doğru köye iner, biraz şarap içip arkadaşlarımla gitar çalarım. Çok meşgul bir adamım ben senyor! Hayatım doludur.” Bankacı güler. “Ben bir Harvard mezunuyum ve sana yardım edebilirim. Eğer balık tutmaya daha fazla zaman ayırırsan, daha büyük bir tekne alırsın. O büyük tekneden elde edeceğin gelirle, birkaç tekne daha alırsın. Bir süre sonra, küçük bir balıkçı filon olur. Araya k