Ana içeriğe atla

Kayıtlar

@Nurettin Bey / Sigara İçmeyin ( Don't Smoke )

Son günlerdeki konu Nurettin Bey'in sigaraya dönmek istemesi olduğundan paylaşmak istedim. Nurettin Bey mutlaka biliyorsunuzdur zararlarını ama yine de koyduğum reklam ibret olsun :) Hindistan da yapılan güzel bir gerilla. Ciğerler çakmak görevi görüyor ve insanlar kullandıkça doğal olarak duman ve isten kararmaya başlıyor. Vurucu bir gerilla

:)

Herkese yeniden merhaba!.. "Zeynep Gizem" olarak siteye giriş yapamadığımdan bloga tekrardan yazabilmem biraz zamanımı aldı ama işte yine buradayım :) Ve bakıyorum blog yeniden canlanmış o nedenle ben de elimden geldiğince katkılarımı esirgemeyeceğim. Sizlerle, Paris metrosundaki duvarların birinde bulunan ipod reklamının üzerine yoldan geçen birinin çizdiği ortodoks rahiplerinin resmini paylaşmak istiyorum. Sokak sanatıyla karikatürize bir dışavurumun reklam mecrasında birleşimi olarak hoşunuza gider umarım..

Mercedes-Benz 4MATIC

Enfes bir reklam... Advertising Agency: Jung von Matt/Spree, Berlin, Germany Creative Directors: Michael Haeussler, Florian Kitzing Art Director: Kalle Haasum, Mareike Geisker
Burada insanların ı’ları, ş’leri, ç’leri ve hatta yumuşacık g’leri var… Ama ne yazık ki bu harflerle oluşturabilecekleri kelimeleri ve cümleleri yok. Ne yaşadığını bilmediği gibi ne konuştuğunu da bilmeyenlerin zaman hırsızlığı oldu ‘ııııııııı’ ve alternatif varlıkları oldu ‘şşşşey’. Onlar ‘çççok’ güzel ve yakışıklılar ama hayat onlara göre ‘çççok sıkıcı’, ‘ğ’ kullandıkları tek kelimeyse korkarım ki ‘eğğğlence’, hatta bu bazen eyylence bile olabiliyor… Tüm harfler sana destek olabilmek için noktalanıp, yumuşayıp, saygısından şapkasını çıkararak yanına gelmişken yine de kendini anlatamamak en kötüsü olsa gerek… Bence hiçbir şeyin yokken her şeyi yapabiliyor olman, her şeyin varken hiçbir şey yapamıyor olmandan daha muhteşemdir. Belki güçleri yeter ve kendilerinde uzun yola çıkabilecek güveni bulup senin olduğun yerlere kadar uzanırlar yumuşayarak, noktalanarak ve saygılarından şapkalarını çıkararak…

noktasiz i´siz ve noktali s-c-g´siz bir hayat...

... olmadan yasamak zor. Sadece harfleri kullanamadigim icin degil, ayni zamanda kendimi ifade etme özgürlügüm kisitlandigi icin. Aslinda Apple´a bilgisayar siparisini verirken türkce klavye siparisimide verebilirdim ayni zamanda ama o zamanda almanca´da kullanilan iki noktali a harfi veya "ß" harfi eksik olacakti. Bir secim yapmam gerekti.. Almanca Klavye´yi sectim. Aslinda söylemek istedigim daha basit bir cümle ile su; Yurt disinda yasamak kolay degil. Sunulan sosyal hizmetler (sosyal derken buzdolabindan bahsetmiyorum. Avusturya´da sosyal esittir herkes icin esit sinirsiz saglik sigortasi, isciler icin yardimlar vs.) buradaki hayati inanilmaz derecede kolaylastirsa bile, hizmet olmayan sosyal´lik avrupa ülkelerinin bir cogunda ölüyor. Insan haklari, yabanci haklari, ögrenci haklari, calisan haklari derken bir bakiyorsunuz ki haklariniz icinde hapis olmussunuz. Hafta ici her gün 9´dan 17´ye kadar herkes calisiyor. Söyle hadi ögle arasinda bir kahve icelim diyebileceginiz b

maymun...

Geçen gün 'sevgi' geldi, oturup lak lak edelim istemiş. Eli boş gelir mi hiç, gelirken bana 'gitmek' getirmiş. Öyle baktım elime bıraktığı kutunun içine, daha önce hep komik hediyeler getirirdi bana, ilk defa sızlayan bir şey gördüm hediye kutusunun içinde... Ama 'hediyenin iyisi kötüsü olmaz ve hediye edilen şey asla değiştirilmez' öğretilmişti ki zaten değiştirme kartı da konmamıştı kutunun içine. Geçtim aynanın karşısına, denedim, baktım, giydim, çıkardım, bir türlü yakıştıramadım üstüme, her şeyden önce rengi gitmedi tenime. Dayanamayıp söyledim sevgiye; bu olmadı bize, yakışmadı ikimizin üstüne diye. 'İhtiyacımız olan bu ve kendine güvendiğin sürece üstüne yakışmaması mümkün değil, biraz ağırdır ama taşımasını bileceksin' dedi. Sustum... Şimdi alışmaya çalışıyorum. Düşünüyorum, yanında olup hissedemediğin ne çok şey var aslında hayatta, beraberken yaşadığın uzaklık daha korkunç her şeyden, fikirler arasındaki miller, ülkeler arasındaki milleri ç

iki yıldır hep bir yanım eksik...

Eskiden yakardım bir tane sigarayı, üfleye üfleye atardım stresi üzerimden, hep dertleşirdim sigaramla. Ateşiyle, dumanıyla keyfiyle, zehiriyle birlikte olmak çok güzeldi. Çok iyi arkadaşımdı hiç sır vermezdi, ondan başka dertlendiğimde olmazdı zaten. Yok Abi sen 30 küsür sene sigara içtikten sonra ondan ayırlmaya kalk, bünye izin vermiyor bu ayrılığa. Susarken, konuşurken, gülerken, kızarken birlikte hareket etmişiz yıllarca 10 cm'lik ucu beyaz filtresi sarı aşkımla. Tütün kokmam, ciğerlerimin dumanla dolu olması tecrit odalarındaki yalnızlığımın insan ilişkilerindeki verdiği zararı asla vermedi bana. Sigaramla yakın zamanda barışmayı düşünüyorum, paketimin içine bir sürü sıkıntılarımı boşaltacağım sonra kapatıp çöpe atacağım geçen yıllardaki gibi. Sonra bir sigara yakıp üfleye üfleye atacağım ne varsa üzerimden.

ADOBE

Adobe Türkiye Başkanı Selami Bey, Genel Müdür Sibel hanım Ve Pazarlama Müdürü ipek hanım Ajansımızı ziyaret etmeleri bizleri çok onurlandırdı, bu yıl çok çalışacağımızı ifade ettikten sonra akabinde CS4 ün tanıtım kataloglarını hazırlamamız için çalışmalara start vermiş olduk. 2009 Adobe'nin Türkiye'de çıkış yılı olacağı kesin görünüyor.

SECURITAS

Güvenlikte Dünya Lideri Securitas iletişim partneri olarak dwt l mandalina 'yı seçti. 1 Şubat 2009 itibariyle çalışmalarımıza süratle başlıyoruz, herkese hayırlı olsun...

MacBook Air

Apple, MacBook Air isimli yeni ürününü çıkarmış bulunuyor - Dünyanın en ince notebook'u. Yeni yıl - değişim ve yenilikler dönemi - çözümler ve hedefler düşündüren bir dönem - ve San Francisco, MacWorld'den en son haberlerin duyurulduğu bir dönem. Steve Jobs ilk iPod Nano'yu jean pantolonunun cebinden çıkardığı zaman hepimiz bir oh çekmiştik. Yeni iPhone'u avucumuzun içine alacağımız günlerin hesabını yapmıştık. Ve henüz bu sabah, dünyanın en ince laptop'u bir zarfın içinden çıktığında hayretlere düştük. Sadece 1,3 kg ağırlığı ile, birkaç milimlik en ince noktasıyla şaşırtan ve en kalın noktası ise sadece 1,5 cm olan MacBook Air doğmuş bulunuyor. Laptop bilgisayarlar giderek küçüldükçe ekran boyutlarından olduğu kadar klavye boyutlarından da fedakarlık yapmak olağan sayılmaktaydı. Mucizevi bir şekile, yeni MacBook Air kilo kaybından dolayı hiç bir başka kayba uğramamış bulunuyor. Tasarımda kullanılan 12 cm'lik LED özellikli geniş ekran daha az enerji tükettiği

Topaz'da muhteşem bir gece...

Amerikalı partnerimiz dwturner'in New Mexico'dan Istanbul'a gelen iş adamları ve Eyalet Temsilcilerine verdiği yemek tam anlamıyla harika geçti. Davetimize Mr. Sherwin Pomerantz, Ms.Daniella Duran, Mr John Donald, Mr Karl Halpert, Mr Matt Ennis ve PFS nin sahipleri Gamze ve Berat Pehlivanlıoğlu katıldılar. Topaz restaurant'ın enfes boğaz manzarası ve nefis yemekleri konuklarımızı adeta büyüledi. New Mexico eyalet temsilcisi Mr. Sherwin'in keyifli sohbeti gecenin ilerleyen saatlerinde ise Mr.John'un kahkahalarıyla herkesi neşe kattı, Berat bey ve Gamze hanım çok zariflerdi, kısaca herşey güzeldi, sırada 26 Martta Georgiya Eyalet Temsilcileriyle birlikte olmaya geldi. Hergün bizimle çalışan firmalara birçok deneyim katacak bilgi ve tecrübeye sahip oluyoruz, hatta yakında ortak iş alanları geliştirecek iş sahaları yaratmaya başlayacağız , Hayırlısı...

BayRamazan

Geldi geliyor derken, erken mi geldi ne bu bayram. Zamanın peşinden koşan bizler, yarına yetişemeyeceğimizi bile bile dünü yaşamaya devam ediyoruz. Buradan çıkan sonuç şu oluyor... "Geçmiş bayramınız kutlu olsun!" Kafam karıştı da biraz, sizinle de paylaşayım istedim bu karışıklığı. :)

Biraz su da ben serpmek isterim..

Şimdi şimdi yeşillerin ortasındayım. Güller sarmış etrafımı bir de adlarını öğrenmeye çalıştığım benim için yeni çiçekler. Aklımda tutmaya çalışıyorum adını, bak onun yaprağı kadife kadifeydi diyorum. ‘Utanmış pembe kadifesi’ yapraklı çiçek, sevgilisine kavuşamayan bir boynu büküklüğü düşürüyor aklıma. Gözlerimi zor alıyorum da atıyorum daha uzağa. Biliyorum ki deniz, sayılı adım mesafemde. ‘Deniz sefer sayılı’ bir yolculuğa çıkmışım. Uzamış yeşiller çakıl taşı yollarıma, yollarımın hatları bürünmüş yeşillere. Onlar bu mevsimde ister ki eş dost salınarak geçsin üzerlerinden. Yürümek bize nasıl güzelse, yollara da yürünmek güzeldir çünkü. Sert havaların terkedilmişliği yavaş yavaş bırakır yerini insan sıcaklığına. Zaman yeşillere yayılma, tek gürültü yapma hakkını cırcır böceklerine bırakma, elin çoğu zaman gidemediği ne kadar ‘off’ tuşu varsa basma, uzay uydularıyla bağlantıyı koparma zamanıdır; belki çoktandır elde olan bir anne kurabiyesi tarifini hayata geçirme zamanıdır. Birkaç gün

Yağmurdan köpükler...

Yağmur yağmıyor da sanki caddeler, yollar canlanıp akıyor ayaklarımızın altından... Susuz geçmez gemiler misali, biz de mi kaptırsak kendimizi şehrin köpüklerine. Ankara'nın suyunu bulup çıkaramadılar da sıra "kesintilere" geldi. Çıkardınız ya suyunu daha ne istersiniz, grisiyle gözünüzü boyamayan Ankara'dan. Ben Ankara'yı seviyorum arkadaşlar. Yağmuruyla, grisiyle, altımızdan girip üstümüze çıkan yollarıyla... Ben Ankara'yı seviyorum... Hepinizi seviyorum yahu, var mı ötesi.

WOMM

WORD-OF-MOUTH MARKETING NEDİR? Ürününüzü veya servislerinizi kullanan tüketicilerin, o ürün veya servis hakkında olumlu tecrübelerini çevrelerine yani potansiyel müşterilere aktarmasına ağızdan ağıza pazarlama denir. Tüketiciler olumlu tecrübelerini aktardıkça ürününüzün veya servisinizin pazarlama mesajı ücretsiz, güvenilir ve odaklı bir şekilde yayılır. Eğer insanlara tanıdıklarına anlatabilecekleri materyal sağlanabilirse insanlar tecrübeleri hakkında konuşmak, kendi fikirlerini paylaşmak için daha istekli olurlar. Ama unutulmaması gereken diğer bir unsur ise kötü bir tecrübe iyi bir tecrübeden daha çabuk yayılır ve daha çok tekrarlanır. İnsanlara sürpriz ve merak faktörleri ile yaklaşıldığı zaman, iyi tecrübelerinin de kötü bir tecrübe kadar çabuk yayılması sağlanabilir çünkü insanlar onlara yapılan sürprizler hakkında konuşmayı severler. INTERNET İLE WORD-OF-MOUTH MARKETING AŞKI NE ZAMAN BAŞLADI? Word-of-Mouth Marketing aslında insanlık tarihi kadar eskidir. Yeni olanzaten insanla

iPhone geliyor!

Telefon alacaklar biraz beklerse sanırım şık bir tasarımla konuşma keyifini yaşayacaklar. 4 ve 8 GB'lık flash hafızaya sahip olan modelin fiyatları 499$ ve 599 $. Özellikleri ise kısaca şöyle, sitesinden de inceleyebilirsiniz.- iPod/cep telefonu/internet amaçlı kullanılabilme- 3.5inç geniş ekran- 4GB/8GB kapasite- 2 megapiksel kamera- 11.6 mm kalınlık- 4 bant GSM/EDGE desteği- Wi-Fi ve Bluetooth 2.0- 16 saat müzik pil ömrü, 5 saat internet/konuşma/video pil ömrü- iPod hazneleriyle uyumlu- Çoklu dokunuş denen (multi touch) dokunmatik ekran teknolojisine sahip. Arabirimde birden fazla parmakla işlem yapabiliyorsunuz.- Mac OS X’in özel uyarlanmış sürümünü kullanıyor- iChat benzeri SMS sohbetleri- Safari HTML tarayıcısı- Widget desteği- IMAP ve POP e-posta desteği- Google Maps desteği- Tek bir tuşu var. Onun dışında her şey dokunmatik- Aydınlatmalı ve ses açma/kapama sensörlerine sahipiPhone henüz üretim aşamasında, sadece tanıtımı yapılmış. Onay süreci halen devam ediyor ve Amerika&#

Ali Saydam İlginç bir kişilik...

Acaristanbul bir basın toplantısıyla kurtulmazAcaristanbul bir basın toplantısıyla kurtulmaz Düzenlenen her basın toplantısı, doğru bir iletişim etkinliği değildir. 'Çıkar bir beyanat veririm, herkes anlar!' tavrı her zaman istenilen sonuçları vermeyebilir... Bu gerçeği iki örnekte çok iyi yaşadık. Biri, Erke'nin, diğeri Acar'ların basın toplantısında.İş ve ekonomi dünyasının en önemli 'ayaklarından' biri olan iletişim, iki nedenden dolayı diğer uzmanlıklar kadar saygı görmez. Birincisi: İletişim ile ilgili yapılan hataların sonuçları hemen görülmez. Kötü yönetilen itibarın çıktısı, aylar yıllar sonra yaşanabilir... Oysa, örneğin pilotaj hatalarının sonuçları anında görülür... Mühendislik alanlarındaki yanlışların faturası hemen kesilir; tahsilat hiç gecikmez... İkincisi: Hekimlikte, avukatlıkta, mimarlıkta, mühendislikte olanın tersine iletişimdeki bilgi, beceri ve deneyimin belgesi, tescil mercii yoktur. Kapısına 'İletişim Danışmanı', 'Reklamcı'

Takvim uzun...

Altından kalktıkça ciğerlerimizi genişleten zorluklar "sayesinde", temiz havanın keyfini daha bir güzel alıyoruz. Nefes almak, yaşamak yeni yeni anlamlar kazanıyor. Günler çiziliyor, daha sıkı tuttuğumuz kalemlerin renkli uçlarıyla. Takvim uzun, herkese kolay gelsin!