Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Sana dair...

Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan ´Bu kuşun kanadı neden beyaz değil?´ diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. İyi halin cezanda indirim sağlamaz. Sen, ´Ama senin için şunu yaptım´ derken o, ´şunu yapmadın´ diye cevap verecektir. Ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın. Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. ´Peki o ne yaptı´ deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu.

Haluk Mesci'den yanıtlar.

- Ajansımdan ısrarla alternatifli çözüm önerileri istesem de, onlar hep tek öneri ile geliyorlar. Çok ısrar ettiğimde kendi önerilerinin yanında alternatif olmuş olsun zihniyetiyle kabul olmayacağı baştan belli seçenekler sunuyorlar. Sizce ne yapmalıyım ? Hmm ! Yazdığınız kadar bilgiden çıkarmak çok sağlıklı değil ama ajansınızla çalışma sürecinizde eksik aşama var sanki : Çalışmalarda, önce strateji alternatifleri ve bunlardan çıkabilen kavram alternatifleri görseniz daha sağlıklı bir ön adım olur. Bunların tartışılması ve gerçekten birbirinden farklı ikisini asıl yaratıcı geliştirme için seçseniz, sonradan sürprizle karşılaşma olasılığı azalır. Süreç daha sağlıklı bir takım çalışmasıyla ilerler ve daha verimli olur. Müşteri için brifi verme, soruları cevaplama, sonra sürpriz yaratıcı çalışmayı görene kadar karanlıkta bekleme ekolü çok eskilerde kalmış olmalıydı. - Ajansımı yeterince hızlı çalıştıramıyorum. Verdiğim işin sonuçlarını görmek çok uzun süre alıyor. ajansımız bizim tempomu

Kuşlar ve Hayal

Bulutların çizgilerinde dururmuş zaman. Şehirde kim varsa yoksa, Var mı yok mu demeden uçarmış kuşlar. Bulutlara yakın, zamana uzak. İnsan da bakıp kuşlara, hayal edermiş... Zamanın durgun köpüklerinde gözlerini yakmayı. Geçmişi, tertemiz olana kadar yıkamayı. Artık devamını bekliyorum hepinizden. Yazın, yazın, yazın.

Yağmurluk yazılar...

Yağmurun renkleri parlattığı, bulutlara yas tutturduğu Ankara. Seviyorum ben yağmuru, ıslanmayı, ıslanmamayı, kaya kaya bir kaldırımdan diğerine paslanmayı, torbalara girip eve götürülmeyi beklemeyi, şehir vadilerinden akan gökyüzünü tabanlarımda hissetmeyi... Seviyorum ben yağmuru, çok seviyorum.

Motor tutkunlarına...

Arkadaşlar trafik feci hale geldi, bence motor almayı düşünün. http://www.walz-hardcore-cycles.com/ Burdan birini seçiyorsunuz ! Sonra İncek'te Soner hoca dan ders alıyorsunuz, 0533 474 38 91 Gelsin özgürlük :)
Bonjourlar efenimm..! Fransaya tesrif etmis bulunuyorum! Tamam illa ki bir baskadir benim memleketim ama bu memleket de gayet seyre ve yasamaya deger! Dedigim sudur ki guzel buralar guzel! Lille yesili bol, kucuk, guzel fransizlarla ve nice internationallarla dolu bir sehir.. Simdilik bu kadar.. Bildirmeye devam edecegim ;)

İlk Yayın

Mutluluk, beklentilerin arkasına eklenen vagon vagon gülümsemelerle peşimizde. Bilkent Üniversitesi'nin 4 yıl sürecek, Barış konulu programı bugün yayına girdi. İşte ilk konuğumuz: Nurettin Bey. - Evet Nurettin Bey, bu programın yayına girebilmesi için yaptıklarınızı hepimiz biliyoruz. Peki siz neler söylemek istersiniz bu mutlu dakikalarımızda? - Beni seni yok Barış var, Barış. - Çok teşekkür ediyoruz Nurettin Bey. Evet, 4 yıllık yayınımıza kalmadan devam etme sözü verdirerek, sizleri mutlulukla baş başa bırakıyoruz. Kutlarız Barış.