Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haluk Mesci'den yanıtlar.

- Ajansımdan ısrarla alternatifli çözüm önerileri istesem de, onlar hep tek öneri ile geliyorlar. Çok ısrar ettiğimde kendi önerilerinin yanında alternatif olmuş olsun zihniyetiyle kabul olmayacağı baştan belli seçenekler sunuyorlar. Sizce ne yapmalıyım ? Hmm ! Yazdığınız kadar bilgiden çıkarmak çok sağlıklı değil ama ajansınızla çalışma sürecinizde eksik aşama var sanki : Çalışmalarda, önce strateji alternatifleri ve bunlardan çıkabilen kavram alternatifleri görseniz daha sağlıklı bir ön adım olur. Bunların tartışılması ve gerçekten birbirinden farklı ikisini asıl yaratıcı geliştirme için seçseniz, sonradan sürprizle karşılaşma olasılığı azalır. Süreç daha sağlıklı bir takım çalışmasıyla ilerler ve daha verimli olur. Müşteri için brifi verme, soruları cevaplama, sonra sürpriz yaratıcı çalışmayı görene kadar karanlıkta bekleme ekolü çok eskilerde kalmış olmalıydı. - Ajansımı yeterince hızlı çalıştıramıyorum. Verdiğim işin sonuçlarını görmek çok uzun süre alıyor. ajansımız bizim tempomu

Kuşlar ve Hayal

Bulutların çizgilerinde dururmuş zaman. Şehirde kim varsa yoksa, Var mı yok mu demeden uçarmış kuşlar. Bulutlara yakın, zamana uzak. İnsan da bakıp kuşlara, hayal edermiş... Zamanın durgun köpüklerinde gözlerini yakmayı. Geçmişi, tertemiz olana kadar yıkamayı. Artık devamını bekliyorum hepinizden. Yazın, yazın, yazın.

Yağmurluk yazılar...

Yağmurun renkleri parlattığı, bulutlara yas tutturduğu Ankara. Seviyorum ben yağmuru, ıslanmayı, ıslanmamayı, kaya kaya bir kaldırımdan diğerine paslanmayı, torbalara girip eve götürülmeyi beklemeyi, şehir vadilerinden akan gökyüzünü tabanlarımda hissetmeyi... Seviyorum ben yağmuru, çok seviyorum.

Motor tutkunlarına...

Arkadaşlar trafik feci hale geldi, bence motor almayı düşünün. http://www.walz-hardcore-cycles.com/ Burdan birini seçiyorsunuz ! Sonra İncek'te Soner hoca dan ders alıyorsunuz, 0533 474 38 91 Gelsin özgürlük :)
Bonjourlar efenimm..! Fransaya tesrif etmis bulunuyorum! Tamam illa ki bir baskadir benim memleketim ama bu memleket de gayet seyre ve yasamaya deger! Dedigim sudur ki guzel buralar guzel! Lille yesili bol, kucuk, guzel fransizlarla ve nice internationallarla dolu bir sehir.. Simdilik bu kadar.. Bildirmeye devam edecegim ;)

İlk Yayın

Mutluluk, beklentilerin arkasına eklenen vagon vagon gülümsemelerle peşimizde. Bilkent Üniversitesi'nin 4 yıl sürecek, Barış konulu programı bugün yayına girdi. İşte ilk konuğumuz: Nurettin Bey. - Evet Nurettin Bey, bu programın yayına girebilmesi için yaptıklarınızı hepimiz biliyoruz. Peki siz neler söylemek istersiniz bu mutlu dakikalarımızda? - Beni seni yok Barış var, Barış. - Çok teşekkür ediyoruz Nurettin Bey. Evet, 4 yıllık yayınımıza kalmadan devam etme sözü verdirerek, sizleri mutlulukla baş başa bırakıyoruz. Kutlarız Barış.

Marka İsimlendirme Yöntemleri

- Markaların isimleri nasıl konuyor?- - Bu isimleri verirken hangi kriterlere bakıyorlar? Marka isimleri için hazırlana beş kategori Fonksiyonel, Buluşçu, Ritimli, Anımsatıcı, Kullanıcı Deneyimini isimlendirme. 1-Fonksiyonel İsimlendirme Ürünün fiziksel olarak fonksiyonunu direkt anlatır. Firmanın uzmanlık alanı markanın isminden anlaşılır. Örneğin "BMW" (Bayerische Motoren Werke) veya "Subway" gibi. 2-Buluşçu, Yenilikçi İsimlendirme Sektörde isim tektir, yenidir. (Unique) Bu isimler genellikle Yunan ve Latin fonetiğinden seçilir. Örneğin "Agilent Technologies" veya "Alliant Networks" gibi. Avantajları: Global anlaşılırlık, Yunan ve Latin fonetiğinin "güven ve işini bilir" algısı yaratması. Dezavantajları: İnsanlara soğuk ve sıkıcı gelmesi ve bu nedenle pazarlama potansiyeli küçük. 3- Ritimli İsimlendirme bu isimler, kullanıcının söylerken deneyim yaşadıkları isimlerdir. Örneğin "Google, Kleenex veya Snapple" gibi. Avantajla

Zebra'da bir mandalina'lı

Sanat yönetmenimiz Çiğdem'in İstanbul'a yerleşip Zebra'da işe başlaması beni çok mutlu etti. Zebra'nın iyi bir ajans olduğunu biliyoruz. Çiğdem'in bizde olduğu gibi orada da yaratıcı işler çıkaracağını ve güzel arkadaşlıklar kuracağını biliyorum. Herkese hayırlı olsun.

merhaba Mandalina!

merhaba herkese, evet bende sizinle ilgili gelişmeleri blog'dan takip ediyorum... başka neler yapıyorsunuz? deniz, banu, osman, birsu ve hande!sizden pek haber alamıyorum, umarım herkesin keyfi yerindedir... yeni işler yeni projeler varmı bakalım?:) insallah ankara'ya geldiğimde görüşmek üzere!

ben geldim...

Çok özledim hepinisi... Siz sevgili mandalinalarla gitmek istiyorum bir dahaki tatile... Hem belki geri de dönmem o zaman...

Sıcaklarrrrrrrrrrrrrrr......

Bitsin artık bu sıcaklar. Ruh gibi gezmekten bıktım artık. Ne uyku kaldı, ne iştah, ne de herhangi bir şey için dermanım. Bu sıcaklar bizi mahvetmeden bir an önce geçse... :(:(:(

Su

Baktıkça, aktıkça, kayalara çarptıkça ıslanıyoruz açıkça. Unuttukça, su bekliyoruz sıra sıra soldukça, Mutluyuz ama oldukça. Bekliyoruz karaya tünemiş gemileri zaman doldukça.

Konumuz...

Konuşmadan, maddenin maneviyat kalkları inandırıcı olmuyor. Konuşun, konuşun, konuşun... Konuştukça küllerinizden bir daha oluşun.

Selam

Herkese günaydınnnn. Serhan ve Gizem olmasa bu blogda okuyacak bir şey bulamayacağ1z anlaş1lan. Hepinizi çok özledim. Sibel'ciğim doğum günün kutlu olsun, mutlu yıllar. Deniz'ciğim seni aramıştım ama sana da tekrar mutlu yıllarrr.

Ferdaşeker

Hoş geldiniz bayan Soyaltay, yıllar sonra aynı atmosferde bulunmaktayız sizinle, ajansımız Tevfik Fikretli doldu, marşımızı Pazartesi sabahları toplantılarında söyleyebiliriz yine!

BİR hoş SUnum...

BİR den anladım ki SU ymuş sabahların serinliğini yaz 12'lerinde bize yaşatan. Geçmişin benden geçememiş tınılarını, klasikler sandığına koymadan yanınızda getirip nota nota dinlettiğiniz için ayrıca teşekkür ediyorum size.

Niye, neye?

Peşinde saniyelerin... Deliksiz ve uyumsuz yastık tepeleri. Ardında yalansızın bırakılan, sıcak demirlere kazınmış özürler. Zeminin doğrusalında çift çift kürekler, Denizin mavisine, İnişler, çıkışlar, çıkınlar, "sakın"lar... Sabahtan yazılan manası çok bir uzak bana yakınlar. Evet niye yazıyorum böyle şeyler? Olsa bir cevabı acaba neye benzer.

Gizem'den doğum günü maili aldım, içeri odadan atmış !

Hayatımda bu kadar sahtekar birini görmedim, benimle güzel sohbetler yaptığını söyleyen bu Gizem adlı reklam yazarımız, benim odama gelip iki çift laf etmeme fırsat bırakmadan içeriden telefon geliyor, Gizem'i müşteri arıyor v.s. diyorlar. Bunlar anlaşmalı sanki bilmiyorum, Gizem'i kurtarma operasyonu.:) Mail: Sevgili Nurettin Bey, Rahat, huzur dolu, bol tatilli ama az özletmeli bir emeklilik diler, 20 yillik kariyerin keyfini çatma zamanının geldiğini söyleyerek size güzel sohbet, tavsiye ve konuşmalarınız için teşekkür ederim. Daha onlardan çok yapacagız!! Bir de tabii ki MUTLU YILLARRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRR, nice yeni yaşlara.. Sevgiler. Gizem